Bisküvi-pasta, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu eserler ile makarna başta olmak üzere temel besin eserlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri dalının yılın birinci iki ayı sonunda toplam ihracatı 2,1 milyar dolar oldu.
Bisküvi-pasta, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu eserler ile makarna başta olmak üzere temel besin eserlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri bölümünün yılın birinci iki ayı sonunda toplam ihracatı 2,1 milyar dolar oldu.
İhracatını ölçü bazında geçtiğimiz yılın birebir devrine nazaran yüzde 38,4 artıran kesim, ihracat gelirlerini yüzde 15,5 artırarak Türkiye’nin bitkisel eser ihracatı içindeki hissesini yüzde 48,2’ye taşıdı. Aylık hububat ihracatının 1,05 milyar dolar olduğu Şubat’ta, vilayetler bazında İstanbul ve Gaziantep’in hissesi yüzde 51’i geçti. İhracat artış oranlarının çift hanelere ulaştığı bisküvi-pasta, buğday unu ile şeker ve şeker mamulleri bu periyotta en fazla ihracatı gerçekleştirilen eserler oldu.
“Küresel sakinlik ortamında yüzde 15,5 artış yakaladık”
Dünyadaki ekonomik sakinliğin birçok dalı olumsuz etkilediği bir ortamda yüzde 15,5 oranındaki ihracat artışının temel besin eserlerinin stratejik ehemmiyetini bir sefer daha ortaya koyduğunu belirten TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Kesim Konseyi Lideri Ahmet Tiryakioğlu şunları söyledi:
“Hububat üretiminde dünya genelinde rekorlar yaşadığımız bir yılın sonunda, global fiyatlarda değerli bir gerileme yaşıyoruz. Ukrayna-Rusya çatışmasının başladığı periyotta yapılan ağır stokların da fiyatlar üzerinde baskılayıcı olduğunu görüyoruz. Arz tarafında ağır rekabetin olduğu bu tip periyotlarda bizim başardığımız üzere ihracat artışı sağlayabilmek lakin müşterilerimizdeki inanç ve sadakatle sağlanabilir. Geçen ay Türkiye Besin İhracatçıları çatısı altındaki ihracatçı birliklerimizle Dubai’de tanıtım çalışmaları yürütmüştük, bu ay Japonya’daki faaliyetlerimizle Uzak Doğu’ya açılım yapıyoruz.”
“350 bin ton girdi ayçiçek tohumu ve yağında bolluk getirdi”
Üretimin artarken global fiyatların gerilediği bu tip devirlerin hammadde ithalatı konusunda da fırsatlar sağladığına dikkat çeken Tiryakioğlu şunları söyledi:
“Ayçiçek tohumu evvelki yıllara nazaran daha bol. Çiftçilerimizin hasat döneminde kuraklık, hastalık ile rekolte kaybı pek çok sorun yaşadığı düşünülürse, bu bolluk şu an bizim lehimize. Ticaret Bakanlığımız bu fırsatı vaktinde tespit ederek yerinde bir tedbir alarak ayçiçek tohumu ve ham ayçiçek yağında muhakkak bir kotaya kadar vergi indirimleri sağladı. Toplamda 350 bin tona yaklaşan bu girdi, besin ihracatçısı işletmelere bolluk getirdi.”
“TAKE Projesi geçen yıl 110 bin çiftçimize katkı sağladı”
Tiryakioğlu üretimde sürdürülebilirliği sağlamanın üreticiyi müdafaada ve ülkenin kendine yeterliliğini sağlamadaki ehemmiyetine de değinerek şunları söz etti:
“Tarım ve Orman Bakanlığımızın işlenmeyen, nadasa bırakılan yahut işlemeli tarıma uygun olmayan topraklara yönelik yürüttüğü Tarım Topraklarının Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesi (TAKE) Projesi, direkt hububat, bakliyat ve yağlı tohum bölümümüze katkı sağlamayı hedefliyor. Geçen yıl 110 bin çiftçimizin yararlandığı bu TAKE projesi sayesinde verimsiz durumdaki tarım yerleri, uygun münavebe planı ve ekim prosedürleriyle üretime uygun hale getiriliyor. Üretim ekosistemimizi güçlendiren bu tip kamu projeleri, ihracatçılar için kendimize yürekli maksatlar koyabilmemizi sağlıyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
