Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mesken sahipliğinde, ODER Otizm Derneği iş birliğinde “Otizmle Yaşamak” başlıklı bir aktiflik gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan’ın gerçekleştirdiği aktiflikte konuşmacı olarak; Otizm Federasyonu Lideri Ergün Güngör, EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kolu öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran ve Dokuz Eylül Üniversitesi emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Alev Girli yer aldı. Aktifliğe; İrtibat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Topsümer, Gazetecilik Kısım Lideri Prof. Dr. Şadiye Deniz, akademisyenler, öğrenciler, otizmli bireyler ve aileleri katıldı.
Etkinlik, hürmet duruşu ve akabinde otizmli bireylerden oluşan İZOT Otizm Orkestra ve Korosu tarafından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İştirakçilere küçük bir konser veren İZOT üyeleri; “Çemberimde Gül Oya”, “Gibi Gibi”, “Emrin Olur”, “Hayat Bayram Olsa” üzere yapıtları icra ederek iştirakçilere eğlenceli anlar yaşattı. Koro, tıpkı vakitte 250’nci konserlerini Ege Üniversitesinde vermenin gururunu yaşadı.
EÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “İZOT Orkestra ve Korosu’nu birkaç yıl evvel bir televizyon kanalında izlediğimde çok etkilendim ve onları ayakta alkışladım. Kendileriyle daha sonra irtibata geçerek, bu kusursuz orkestrayı Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinde ağırlamak istediğimizi belirttim. Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan hocamızın çabaları ile bu dileğimizi nihayet gerçekleştirdik. İletişim Fakültesi olarak, otizm farkındalığına katkı sağlayacak her türlü aktifliğe hazırız ve kapılarımız bu kıymetli farkındalık için her vakit açık olacak. Tertipte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karasslan, “Toplumda otizm farkındalığı oluşturmak için bir ortaya geldik. Her özel ihtiyaçlı çocuğun olduğu üzere Otizmli bireylerin de topluma kazandırılması çok değerlidir. Otizm, hepimizin bildiği üzere aslında yalnızca bir farklılıktır. Kelam konusu farklılık erken teşhis edildiğinde, otizmli bireylere hakikat eğitim verildiğinde ve otizmli aileler bilinçlendirildiğinde müzik, fotoğraf, matematik üzere farklı alanlarda üstün başarılara imza atan bireyler topluma kazandırılır. İletişim Fakültesi olarak otizmli bireylerin toplumla bağlantılarının sağlanması bağlamında hazırladığımız bu aktiflik ile otizmli bireylerin hayatına müspet bir katkı sunabilirsek ne keyifli bize” diye konuştu.
“Her 36 çocuktan biri otizm tanısı alıyor”
“Otizm Spektrum Bozukluklarında Hayat Uzunluğu Psikiyatrik İzlem” başlıklı bir sunum gerçekleştiren EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran, otizm teşhisinin erken alınmasının kıymetini aktardı. Birtakım hadiselerde teşhis koymanın daha güç olduğunu söz eden Prof. Dr. Özbaran, “Önemli olan, birtakım püf noktaları bilmek ve erken tanıyı sağlamak, riskli çocukları kaçırmamak, tanısı atlanmış erişkinleri anlamak. Her 36 çocuktan biri otizm tanısı alıyor. Otizm belirtileri ortasında sözel ve sözel olmayan bağlantıda zahmet çekme, his paylaşımı olmaması, göz kontağı kurmama, arkadaş edinme zahmetleri, hudutlu, kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlar yer alıyor” dedi. Prof. Dr. Özbaran, otizmde özel eğitimin de kaide olduğunu kelamlarına ekledi.
“Bir gün sizin de otizmli bir arkadaşınız olabilir”
Dokuz Eylül Üniversitesi emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Alev Girli, gerçekleştirdiği “Hem Birebiriz Hem Farklıyız” başlıklı sunumda otizmin çeşitlerini anlattı. Otizm belirtilerinin çok geniş yelpazeyi kapsadığını belirten Doç. Dr. Girli, “İnsanlar bize farklı göründüğü vakit ya da bizden farklı hareket ettiklerinde, yapılacak en âlâ şey onları anlamaya çalışmak ve kabul etmektir. Otizmli bireyler, bizden farklı görünmez, müzikte, matematikte, edebiyatta, tamircilikte marifetli sporda yetenekli bireyler nüfusun yüzde 2’sini oluşturur. Otizmlilerin ise yüzde 10’u özel yeteneklidir. Otizmli bireyler için
gerekli toplumsal maharetleri öğrenmek zordur. Kapsayıcı eğitim toplumsal hayata iştirak için değerlidir. Hepimiz rutinlerden hoşlanırız
otizmliler biraz daha fazla hoşlanır. Unutmayın ki bir gün sizin de otizmli bir arkadaşınız olabilir” diye konuştu.
“Raf ömrü uzadıkça insan ömrü kısalıyor”
Otizm Federasyonu Başkanı Ergün Güngör, “Aileler Gözünden Otizm; Problemler ve Tahlil Önerileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kendisinin de bir otizmli birey babası olduğunu belirten Güngör, “29 yıldır otizmli bireylerin hakları ismine çaba veriyorum. Her yıl yaklaşık 25 bin yeni otizm tanısı konuluyor. Türkiye’de otizmli birey sayısı 1 milyonu aşmış durumda. Otizmin görülme sıklığı son 24 yılda yüzde 317 üzere büyük bir atış gösterdi. Bu da gösteriyor ki, otizmi yalnızca genetik faktörler değil ömür üslubunun ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi de etkiliyor. Yani kısaca raf ömrü uzadıkça insan ömrü kısalıyor. Biz, federasyon olarak bir ‘Otizmli Gelişim Takip Sistemi’ oluşturduk. Bu sistemi kapı kapı gezerek devlet yetkililerimize aktarıyoruz. Maalesef otizmli çocuklara verilen haftada iki saatlik özel eğitim hakkı kâfi olmuyor” dedi.
Konuşmaların ardından EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Kısım Lideri Prof. Dr. Şadiye Deniz ve aktiflik Moderatörü Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan tarafından konuşmacılara “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
