Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, 12 Eylül’ün Urla’nın direniş ruhunu ve cüretini hatırlamak için kıymetli bir fırsat olduğunu belirterek, “Atalarımızın fedakârlığı, bizlere yalnızca bir kent değil, özgürlük şuurunu kazandırdı” dedi
Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, 12 Eylül’ün Urla’nın direniş ruhunu ve hamasetini hatırlamak için kıymetli bir fırsat olduğunu belirterek, “Atalarımızın fedakârlığı, bizlere yalnızca bir kent değil, özgürlük şuurunu kazandırdı” dedi
Urla’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı düzenlenen etkinliklerle coşku içinde kutlandı. Merasime Urla Kaymakamı Mustafa Gözlet, Garnizon Kumandanı Dz. Albay Serdar Akan, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Urla Cumhuriyet Başsavcısı Murat Yavuz, İlçe Birim Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Muhtarlar, Gaziler, Şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı. Kutlamalarda birinci olarak Türk Ordusunun Urla’ya girdiği yer olan Mustafa Kemal Paşa Caddesinden (Mermerli Çeşme’den) Bando ve Rahvan Atları eşliğinde kortej yürüyüşü gerçekleştirildi Ellerinde Türk bayrakları ile halkı selamlayan protokol üyeleri Urla sokaklarında gururla yürüdü. Cumhuriyet Meydanına kadar yürüyen protokol üyeleri ve vatandaşlar evvel Hürmet Duruşunda bulundu akabinde İstiklal Marşı’nı okudu. Resmi çelenklerin sunulmasının akabinde günün mana ve değerini belirten konuşmayı Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan gerçekleştirdi.
KAHRAMANLARIMIZI MİNNETLE ANIYORUZ
Balkan konuşmasında Urla’nın Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlık uğraşı ve Batı Anadolu’da Kuva-yı Milliye’nin birinci sefer burada doğduğunu vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bağımsızlık zaferini hatırlatan Balkan, halkın bu mirasa sahip çıkma sorumluluğu olduğunu söyledi. Bu kadim toprakların birçok savaş ve kurtuluş gayreti gördüğüne dikkat çeken Balkan, “Ancak 15 Mayıs 1919’da İzmir’de yakılan birinci kıvılcımla başlayan istiklal çabası, milletimizin azim ve kararlılığıyla zaferle sonuçlandı. Urla, bu süreçte birinci Kuva-yı Ulusala hareketine konut sahipliği yaptı.9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla Anadolu’nun kahramanları Urla’ya yanlışsız yola çıktı. 12 Eylül 1922’de Albay Çolak İbrahim Bey komutasındaki ordu, Urla’yı düşman işgalinden kurtardı. Atalarımızın fedakârlığı, bizlere yalnızca bir kent değil, özgürlük şuurunu kazandırdı. 12 Eylül, Urla’nın direniş ruhunu ve cüretini hatırlamak için kıymetli bir fırsattır. Bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Urla’nın kahramanlarını minnetle anıyor, Kurtuluşun 102. yıl dönümünü kutluyoruz” tabirlerini kullandı.
ONLAR KADAR SAHİPLENEBİLİYOR MUYUZ?
Balkan, konuşmasında ayrıyeten etraf müdafaa, çocuk istismarı ve eğitim üzere yeni toplumsal meselelere dikkat çekerek, bu alanlarda daha güçlü adımlar atılması gerektiğini belirtti. Bir asırdır yokluk ve yoksulluk içinde yedi düvele karşı uğraş veren Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahramanların destanlarını yâd ediyor, yiğitlerimize rahmet okuyoruz diyen Balkan konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Peki, Onların sahiplendiği kadar sahiplenebiliyor muyuz bu vatan toprağını? Hakikaten yaşadığımız kenti ve insanlarını seviyor ve koruyor muyuz? Örneğin bir ülkeyi sevmek, bir köşk için tek bir ağacı bile feda etmemektir, Mustafa Kemal Atatürk üzere. Meğer şimdilerde milyonlarca canlının ölmesini umursamadan, bile isteye yakıyorlar ormanlarımızı. Ne acı. Yazık. Ve Bir ülkeyi sevmek, çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumak, onları her şartta yetişkinlerden daha özel ele almaktır. Çocukları fizikî, ruhsal, cinsel istismar objesi haline getirip ömürlerini çalan tüm toksik insanları lanetlemekten bıktık. Narinler, Leylalar, Müslümeler olmasın istiyorsak daha güçlü bir siyasi duruş sergilememiz gerekiyor. Hukukun üstün tutulduğu, güzel hal indirimlerinin olmadığı, caydırıcı cezaların kimsenin gözünün yaşını dinlemeden uygulandığı bir sistemde daha inançta bir ömür sağlayabilmektir bu ülkeyi sevmek. Bizler, çöpümüzü attığımız her sokağa, fazladan akıttığımız suya, imara açılan her tarım toprağına, okutamadığımız her çocuğa, sokakta oynarken gelinlik giydirilen her kız çocuğuna, kocası tarafından cinayete kurban edilen her bayana, azap edilerek öldürülen her sokak hayvanına karşı mahcubuz, hatalıyız, sorumluyuz. Meğer ecdadımız gözünü kırpmadan canını feda etmiş bu toprakları vatan yapabilmek ismine. Bizlere ise bu vatanı korumak ve ileriye taşımak düşüyor. Ancak 100 yıldır hala muasır medeniyetler düzeyine ulaşmak için çabalıyoruz. Bu efor fakat ve fakat bilimle, okumakla, ahlaki bedellerle kendini gerçekleştirebilir. Her köye eğitim götürerek ve bunu takip ederek kurtarabiliriz bu ülkeyi. Amerika’yı yine keşfetmeye gerek yok. Köy Enstitüleri ile tekrar yine kırsal kalkınma gerçekleşebilir. En ücra köylerden aydın beşerler yetişebilir.”
ŞEHİTLERİN KABRİNE KARANFİLLER BIRAKILDI
Balkan’ın konuşmasının akabinde İzmir Cengiz Aytmatov Toplumsal Bilimler Lisesi öğrencisi Oktay Dalkıran ‘Urla’ şiirini okudu. Merasim Urla Halk Eğitim Merkezi’nden Efelerin Harmandalı gösterisi ile sona erdi. Cumhuriyet Meydanındaki resmi merasimin akabinde Yıldıztepe Şehitliği ziyaret edildi. Yıldıztepe Şehitliğinde Hürmet Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının akabinde Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunarak dua yapıldı. Sonrasında şehitlerimizin kabrine hürmet ve minnetle karanfiller bırakıldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
