Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde, “Müze Söyleşileri” kapsamında “Ses Kayıt Tarihi” söyleşisi düzenlendi. EÜ Sıhhat Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’un yaptığı söyleşide konuşmacı olarak Koleksiyoner Serhan Akkuş yer aldı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde, “Müze Söyleşileri” kapsamında “Ses Kayıt Tarihi” söyleşisi düzenlendi. EÜ Sıhhat Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’un yaptığı söyleşide konuşmacı olarak Koleksiyoner Serhan Akkuş yer aldı. Söyleşiye; EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko, akademisyenler, koleksiyon meraklıları ve öğrenciler katıldı.
Koleksiyonu ile ilgili bilgi vererek sunumuna başlayan Serhan Akkuş, “Şu an 3 bin 500 adet irili ufaklı modülden oluşan bir koleksiyonu, iş yerimde bulunan yaklaşık 600 metrekarelik bir alanda sergiliyorum. Koleksiyon; telefonlar, radyolar, haberleşme araçları, fonograf-gramafon ve plakçalarlar, mutfak gereçleri, televizyonlar, fotoğraf makineleri, beyaz eşyalar, hesap makineleri, daktilolar, bilgisayarlar ve çeşitli el aletlerinden oluşuyor. Koleksiyondaki eserler 1700’lerden günümüze kendi alanlarında ağır kullanılan, geçmiş teknolojilerin ve kültürlerin günümüze yansıması olarak ayakta kalabilmiş, kısmen yıpranmış kesimler. Bu modülleri benim için saklamaya paha kılan şey, geçmişten getirdikleri öyküler ve periyoduna ilişkin kullanım alışkanlıkları üzerine bize anlattıkları. Bu modülleri gruplandırarak birinci periyot eserlerden günümüze geçirdikleri tüm evreleri anlatabileceğim bir kurgu amaçlıyorum” dedi.
Koleksiyoner olmaya dair kanılarını paylaşan Serhan Akkuş, “Sadece eserlerin taşıdığı toplumsal ve kültürel bedeller değil, tıpkı vakitte alırken yaşadığım tecrübeler de o eserin koleksiyona dâhil edilmesini sağlıyor. Onları sergilerken ziyaretçilerime kendi tecrübemi yahut geçmiş öykülerini anlatmak koleksiyoner olmanın en keyifli anlarını oluşturuyor. Bu eserlerin gerisindeki kıssaların insanları etkileyip yakalaması durumunda ise keyif daha da büyüyor” diye konuştu.
“Geçmiş teknolojilerin kaynak olarak kullanılması önemli”
Ses kayıt aygıtlarının tarihi gelişimlerindeki devirlere değinen Serhan Akkuş, “En büyük hayalim ise geçmiş teknolojilerin ve eserlerin insanlara açılması ve yeni çalışmalarda kaynak olarak kullanılabilmesine imkan sağlayacak bir sistemde sergilenebilmesi. Zira yeni teknolojilerin ve eserlerin oluşturulabilmesi, geçmişin yeterli incelenip anlaşılması ile mümkün. Bu yüzden geçmiş teknolojileri ve alışkanlıkları dönemsel eserlerle yaşatmaya çalışıyorum. Bu tip çalışmalar birebir vakitte ekonomik katkı için büyük değer taşıyor ve bunun bir modülü olabilmek benim için büyük bir memnunluk olacaktır” dedi.
Serhan Akkuş, söyleşinin akabinde iştirakçilerin koleksiyonuyla ilgili sorularını yanıtladı. Aktiflik sonunda Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur, Serhan Akkuş’a “Teşekkür Belgesi” takdim etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
