Ergenlikte Kişisel Bakım Hakkında Bilinmesi Gereken 8 Önemli Bilgi!

Günümüzde ferdî bakım ve hijyen konusunda bilinçlenme süratle artarken, ergen gençlerin olduğu ailelerde ise bilhassa kozmetik kullanımı konusunda ebeveynlerle çocuklar ortasında fikir ayrılığına düşülebiliyor.

Birçok anne baba, çocuğunun bedensel ve hormonal değişimlerle karşı karşıya kalmasıyla şahsî bakım konusunda kozmetik eserleri kullanmasına sıcak bakmıyor ve doğal sistemler arayışına giriyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay “Ergenlik devri birçok fizikî ve duygusal değişimin yaşandığı bir evredir. Bu süreçte, gençler bedensel ve hormonal değişimlerle karşı karşıya kalırken, ferdî bakım da büyük kıymet kazanır. Dış görünüşün benlik algısında değer kazandığı bu periyotta gençlerin sağlıklı bir ömür usulü ve hijyen alışkanlıkları geliştirmesi fizikî manzaraları kadar sıhhatleri ve özgüven gelişimi için önemlidir” diyor. Pekala, ergenlikte ferdî bakım nasıl olmalı? Nelere dikkat edilmeli? Hangi yanlışlardan kaçınılmalı? Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay ergenlik periyodunda şahsî bakım hakkında bilinmesi gereken 8 değerli bilgiyi anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu. 

1. Her gün yüzünüzü temizleyin

Ergenlikte hormonların tesiriyle yüzde ve bedende belli bölgelerde sebum (yağ) üretiminin arttığını belirten Dr. Armağan Kutlay şöyle konuşuyor: “Artan sebum üretimi ve meyyit deri artıkları derideki gözeneklerin tıkanması ve akne oluşumuna neden olan esas faktörlerdir. Cildi fazla yağ ve kirden arındırmak için cilt yapısına uygun bir temizleyiciyle sabah ve akşam olmak üzere iki kere yüzü yıkamak, akne oluşumunu engellemekteki en kıymetli basamaktır. Temizleyiciler jel, köpük ya da sabun formunda olabilir. Cildin yağ istikrarını bozmadan nazikçe temizleyecek bir yüz temizleyici ile yıkanıp temizlenen cildin nem istikrarını korumak için hafif ve yağsız bir nemlendirici kullanmak da gerekebilir. Bu yaş kümesinde cildin ekseriyetle karma ya da yağlı yapıda olduğu göz önünde bulundurularak yağsız ve su bazlı eserler tercih edilmelidir.”

2. Sivilce ve aknede bu yanlışlardan kaçının!

Ergenlik devrinde hormonal faktörlerle ortaya çıkan ve gençlerin yüzde 90’ını etkileyen akne, özgüven problemlerine da yol açabilen bir sıhhat sorunu. Deride siyah ve beyaz noktalar, iltihaplı sivilceler, derin nodüller formunda görülebilen aknede tedavinin temelini; yüz paklığı, sağlıklı beslenme ve kaliteli uyku oluşturuyor. Ayrıyeten yüze fazla dokunmamak, sivilceleri katiyen sıkmamak, gözenekleri tıkayan kozmetik eserler kullanmamak gerektiğini vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay “Akne tedavisi kişinin gereksinimine nazaran dermatolog tarafından düzenlenmelidir. Toplumsal medya üzere yerlerden görülen çeşitli kozmetik eserlerin bir uzmana istişareden kullanılması ciltte tahriş ve leke üzere olumsuz tesirlere neden olabilir” diyor. 

3. Tüy dökücü krem kullanacaksanız!

Ergenlikte kız ve erkeklerde istenmeyen tüyleri azaltmak için epilatör, tüy dökücü krem, ağda ve tıraş üzere usuller kullanılabiliyor lakin dikkat! Dr. Kutlay “Ergenlikte kız ve erkeklerde farklı bölgelerde tüylenme ortaya çıkar. Kızlarda genital, koltukaltı ve bacak bölgelerindeki tüylerin artışı olağandır. Erkeklerde sakal ve bıyık bölgesi, göğüs ve karın etrafı üzere bölgelerde tüylenme olması beklenir. İstenmeyen tüyleri azaltmak için kullanılan her yol her cilt tipine uygun olmayabilir. Örneğin; batık oluşumuna yatkın, hassas ve kolay tahriş olan ciltlerde ağda kullanımı önerilmez, ağda sonrası güneş maruziyetinden mutlaka kaçınılmalıdır. Hassas ciltlerde tüy dökücü kremler tahrişe neden olabilir. Ergenlik süreci biten ve tüylenmesi tamamlanan gençlerde lazer epilasyon tesirli bir seçenektir. Epilasyon sonrası cildi nemlendirmeye dikkat edilmelidir” diye konuşuyor. 

4. Terlemeye karşı bu tedbirleri alabilirsiniz!

Ergenlik periyodunda hormonların tesiriyle koltukaltı, saçlı deri, genital bölge üzere yerlerde ter bezlerinin gelişmesiyle terleme artışı görülürken, bu bölgelerde yerleşen bakteriler makus koku oluşumuna neden oluyor. Gençlerin özgüvenini etkileyebilen bu durumla baş etmek için bilhassa yaz aylarında sık banyo yapmanın çok kıymetli olduğunu belirten Dr. Armağan Kutlay şöyle konuşuyor: “Koltukaltı ve genital bölgedeki tüyler de teri hapsederek koku oluşumuna neden olduğundan ötürü bu bölgelerdeki tüylerin temizlenmesi değerlidir. Kıyafet seçimi ter kokusunu azaltmada kıymetli rol oynar; nefes alabilen, pamuklu yahut öteki doğal liflerden yapılmış kıyafetler giymek terin buharlaşmasını kolaylaştırırken, sentetik kumaşlar berbat koku oluşumuna neden olabildiğinden sentetik kumaşlı kıyafetlerden kaçınılmalıdır.”

5. Deodorantta dikkat!

Yaz aylarında sık duş alınsa bile kısa mühlet içinde tekrar ter kokusu oluşabildiğinden, ergenlik periyodundaki gençlerin deodorant kullanmak istemesi anne babaların ‘acaba ileride ziyanlı tesirleri olur mu?’ telaşına yol açıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay “Antiperspiran deodorantlarda bulunan alüminyum tuzlarının kanserojen olup olmadığı tartışma bahsidir. Bilimsel araştırmalarda net bir ispat ortaya konmamakla birlikte alüminyum bileşenlerinin koltukaltı derisinden emilip göğüs kanseri, Alzheimer üzere hastalıkları tetikleyebileceği kuşkusuyla aileler bu eserleri kullanmaktan çekinmektedir. Bu durumda magnezyum tuzları içeren antiperspiran deodorantlar alternatif olarak kullanılabilir” diyor. 

6. Saç düzleştirici ve jöleyi sık kullanmayın!

Ergenlikte saçlı deride yağlanma ve terleme artışı nedeniyle saç bakım gereksinimi artarken, kışın iki üç günde bir banyo yapmak kâfi lakin yaz aylarında her gün duş almak gerekebiliyor.  Saç spreyi ve jöle üzere unsurların çok sık kullanılmaması, kullanıldığı vakit da saçta uzun mühlet kalmadan yıkanması gerektiğini belirten Dr. Kutlay, saç düzleştirme üzere uygulamalar da saça ziyan verebileceğinden sık yapılmamasının yanlışsız olacağını söylüyor. 

7. Bu yiyeceklerden kaçının! 

Dengeli ve sağlıklı bir beslenmenin cilt sıhhati üzerinde de son derece tesirli olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay şöyle konuşuyor: “Sebze, meyve, protein ve tam tahıllar içeren bir diyet ve bol su tüketimine itina gösterilmelidir. Glisemik indeksi yüksek besinler, bilhassa şeker tüketiminin fazla olması ciltte yağlanma ve akne artışına neden olacağından denetimli tüketilmelidir. Baharatlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi makûs koku oluşumuna katkıda bulunabilir. Hem genel sıhhat için hem cilt sıhhati için sigara ve alkolden katiyen kaçınılmalıdır.”

8. Güneşe çıkarken bu kurallara dikkat edin!

Kontrolsüz güneş maruziyeti güneş yanığı riskinin yanı sıra leke oluşumuna da neden oluyor.  Özellikle akne izleri ve böcek ısırığı izleri güneş maruziyeti sonrası yoğunlaşıp leke bırakabiliyor. Dr. Kutlay, güneşin ziyanlı UV ışınlarına maruz kalmamak için güneş ışınlarının en ağır ve dik geldiği 11:00-16:00 saatleri ortasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması, çıkılırsa gölgede olmaya dikkat edilmesi, şapka takılması ve en az SPF 30 içeren bir güneş kollayıcı sürülmesi gerektiğini belirtiyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı