Depresyon, bireylerin kendini ruhsal olarak yeterli hissetmediği, çok uzun mühletler devam edebilen ve günlük hayatı etkileyen ruhsal bir bozukluktur. Bu ruhsal rahatsızlığın birey üzerine bıraktığı tesirleri ve tedavi sürecini İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri kısmından Dr. Öğr. Üyesi Davut Genç kıymetli yerlere değinerek ayrıntılandırdı.
‘Depresyon Yaygın Bir Ruhsal Sıhhat Sorunu’
Depresyon, bireyin duygusal, fizikî ve zihinsel sıhhatini derinden etkileyen yaygın bir ruhsal sıhhat sıkıntısıdır. Bu durum, kişinin günlük hayatını değerli ölçüde zorlaştırabilir ve ömür kalitesini önemli halde düşürebilir. Dünya Sıhhat Örgütü’ne nazaran, dünya genelinde yaklaşık 264 milyon insan depresyondan muzdariptir. Bu yaygınlık, depresyonun yalnızca bir moral bozukluğu değil, önemli bir tıbbi durum olduğunu açıkça göstermektedir.
En Besbelli Belirtisi ‘Umutsuzluk Hissi’
Depresyonun belirtileri çok çeşitlidir ve her bireyde farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Daima bir hüzün, boşluk ya da ümitsizlik hissi en bariz belirtilerden biridir. Bu hislerin yanında, bireyin daha evvel keyif aldığı aktivitelere karşı ilgisini kaybetmesi de yaygındır. Fizikî belirtiler ortasında güç eksikliği, daima yorgunluk, uyku tertibinde bozulmalar (uykusuzluk yahut çok uyuma), iştah değişiklikleri (aşırı yeme yahut iştahsızlık) ve buna bağlı olarak kilo değişiklikleri bulunur. Ayrıyeten, baş ağrıları ve sindirim meseleleri üzere açıklanamayan fizikî şikayetler de depresyon belirtileri ortasında yer alabilir. Zihinsel belirtiler de epey değerlidir; kişi konsantrasyon zorluğu, karar verme zahmeti, geleceğe dair karamsarlık ve ümitsizlik hissedebilir. En önemli belirtilerden biri ise vefat ya da intihar fikirleridir. Bu çeşit fikirler, depresyonun ciddiyetini ve aciliyetini gösterir ve kesinlikle dikkate alınmalıdır.
‘Ailede Depresyon Görülmesi Bireyi Daha Da Etkilemekte’
Depresyonun tek bir nedeni yoktur ve çoklukla birden fazla faktörün birleşimi sonucunda ortaya çıkar. Biyolojik, ruhsal ve çevresel etkenlerin etkileşimi, depresyonun oluşumunda değerli rol oynar. Genetik yatkınlık, depresyonun biyolojik nedenleri ortasında sayılır; ailesinde depresyon hikayesi olan bireylerde bu rahatsızlığın görülme riski daha yüksektir. Beyindeki kimyasal dengesizlikler (serotonin, norepinefrin ve dopamin) de depresyon riskini artırabilir. Ruhsal ve toplumsal etkenler de depresyonun nedenleri ortasında değerli yer meblağ. Travmatik ömür olayları, sevilen birinin kaybı, iş kaybı, ekonomik zorluklar yahut önemli hastalıklar üzere durumlar depresyon riskini artırabilir. Çocuklukta yaşanan travmalar ve berbata kullanım da depresyonun gelişiminde rol oynayabilir. Toplumsal izolasyon ve yalnızlık bu durumu daha da kötüleştirebilir. Ayrıyeten, daima olumsuz fikirler ve düşük özgüven, depresyonun ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
‘Tedavisi Şahsa Özel Olmalı’
Depresyon tedavisinde erken müdahale ve şahsa özel tedavi planları epey değerlidir. Psikoterapi, depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir usuldür. Antidepresanlar, depresyon tedavisinde sıkça kullanılan bir öbür prosedürdür. Beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olan bu ilaçlar, çoklukla birkaç hafta içinde tesirlerini göstermeye başlar. Lakin, antidepresanlarla ilgili toplumda yaygın birtakım önyargılar bulunmaktadır. Örneğin, birçok kişi antidepresanların bağımlılık yapan olduğunu düşünür. Halbuki ki, antidepresanlar, hakikat kullanıldığında bağımlılık yapmazlar. Bir öteki önyargı ise antidepresanların kişiliği değiştirdiği istikametindedir. Gerçekte, antidepresanlar depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur ve kişinin kendisini daha âlâ hissetmesini sağlar, kişiliğini değiştirmezler. Birtakım bireyler de antidepresanların etkisiz olduğunu ya da yalnızca bir “plasebo” tesiri yarattığını düşünür. Lakin, birçok bilimsel araştırma, antidepresanların depresyon tedavisinde tesirli olduğunu kanıtlamıştır. Bu ilaçlar, depresyonun biyokimyasal bileşenlerini gaye alarak, kişinin günlük fonksiyonlarını geri kazanmasına yardımcı olabilir.
Meditasyon, Yoga Ve Nefes İdmanları Depresyona Âlâ Geliyor
Yaşam stili değişiklikleri de depresyon belirtilerini hafifletebilir. Tertipli antrenman, sağlıklı beslenme ve kâfi uyku, depresyonun tesirlerini azaltmada kıymetli rol oynar. Alkol ve unsur kullanımından kaçınmak da tedavi sürecini dayanaklar. Gerilimi azaltma teknikleri ortasında meditasyon, yoga ve nefes idmanları sayılabilir.
‘Profesyonel Yardım En Değerli Birinci Adım’
Depresyon belirtileri gösteren şahısların bir sıhhat profesyoneline başvurmaları kıymetlidir. Erken teşhis ve tedavi, depresyonun tesirlerini minimize edebilir ve kişinin hayat kalitesini artırabilir. Dayanak aramaktan çekinmeyin; depresyon tedavi edilebilir bir durumdur ve profesyonel yardım almak bu sürecin en kıymetli adımıdır. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve yardım istemek güçsüzlük değil, bilakis kıymetli bir adımdır. Kendi sıhhatinize ve yeterliliğinize kıymet verin; gerekli dayanağı arayarak daha düzgün bir hayat kalitesine ulaşabilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
